Pazar günü Sultanahmet’e gittik. Kafamda ki plan Ayasofya Müzesi’ni gezmekti. Meydan da Berk fıskiyenin dayanılmaz çekimine kapılıp parmaklıkları aşmaya çalışırken, oydu buydu eşliğinde fıskiyeden bir şekil uzaklaştırıp Sultanahmet Camii’nin önüne gelince, kafada ki Ayasofya Müze’si planı suya düştü.
Sultanahmet Camii’nin bahçesine girince gözlerime inanamadım. Şaşılacak şey bu kadar çok ziyaretçinin oluşu diye düşünürken, anladım durumun farklı olduğunu.
Gördüklerim tokat gibi çarptı yüzüme. Üzülerek de olsa yazıyorum, New York’a taşınmak bir kere daha mutlu etti beni.