Cumartesi, Mayıs 02, 2009

2 Mayis 2009-Kalamış Parkı

Bu zamana kadar parka giderken yanimiza hic yedek almazdım. Bugün giderken parkda su birikintileri olma olasılığını düşünerek yanımıza yedek kıyafetlerini aldım. Koca parkda 3-5 su birikintisi vardı ve elbetteki mıknatıs misali cektiler seni. Su birikintisinde oynama ihtimalinden dolayı botlarını giydirdim. 10-15 dakika sonra eşorfman altın ıslanmıştı. Altını değiştirdim. Çorapların kuruydu. Bu sefer çoraplarını üste çektim. Neden yaptım bilmiyorum. En sonunda işi abartıp oturunca parkın ilk bölümü tamamlandı. Eve döndük. Her ikimizde üstümüzü değiştirdik. Tuna geldi. Tunayı görünce şımardın.

Hep beraber tekrar parka çıktık. Tuna seni görünce """Hmmmm şimdi benim karnımdakide 1,5 sene sonra böylemi olacak"" deyip durdu. Ahhhh oğlum parka rezil olduk. Annen parkın delisi ilan edilecek yakında. İlgisiz anne, umursamaz anne vsvs sıfatları ile anılacak. Ben parkın diğer tarafının tehlike arz ettiğini (su birikintileri) bildiğimden doğru deniz tarafına gittik. Kayaların üstündeki birikintileri görünce çıldırdın. Baktık başedemiyoruz bıraktık kendi haline. 2-3 yaşlarında bir kız çocuk senin yanına geldi. O da su birikintisi ile oynamak istedi ve annesi müdahale etti. """Sokakdaki su ile oynanırmı""" diyerek bana bel atından vurmuş oldu. Ahhh canım oğlum umarsız anne sıfatını kazanmış oldum. Belli bir süre sonra marina ya gitmeye karar verdik. Pusetinde güzel güzel oturdun. Sıcak geldiğinden ayakkabılarını çıkardın. Çoraplarınıda ben çıkardım. Biz mutlu mutlu gezinirken senin kadar kızları olan kalabalık bir aile yanımızdan geçerken birbirlerine """çocuk çorapsız, olacak işmi bu""" diyerek beni yerin dibine soktular. Ahhh canım oğlum ilgisiz anne sıfatını da kazanmış oldum.