Paris Hatırası-Üçüncü Gün

Her yeri gezmemizin imkani yoktu. En can alıcı noktaları görmemiz yeterliydi. Üçüncü günümüzde planimiz Eyfel Kulesin, Arc de Triomphe ve azıcık alışveriş. Eyfel Kulesini gördüğünde anlam veremedin. Altında tam ortasında yukarı baktığımızda şaşırdın. Meydanda bir oraya bir buraya koşuşturdun. Kuleye çıkmak için çok uzun bir kuyruk vardı. Seninle kuyruk beklemek imkansız olacağından yukarıya çıkmaktan vazgeçtik.

Eyfel Kulesinden Arc de Triomphe görmek için metroya bindik. Metroya binmek için merdivenlerden inmeye başlayınca mutluluğu yüzünde okumak ne kadar mümkünse, metroda işimiz bitip merdivenlerden çıkmaya başlayınca üzüntünü yüzünde okumak da o kadar mümkün. (resim 3)

Tursitik gezilerimizi tamamladıktan sonra biraz da alışveriş zamanı dedik ve senin için H&M girdik. H&M de ben sana bişeyler bakarken 5-6 yaşlarında bir çocuk buldun. Askıdan tişörtler, şortlar, gömlekler bulup çocuğa veriyordun. Çocukcağızda senin verdiklerini geri yerleştiriyordu. Sen ""abiii abiii alll alll"" dedikce çocukda sana anlamsız anlamsız bakıyordu. Yaklaşık 10 dakika bu böyle sürdü. En sonunda çocuk annesinin yanına gitti. Bu sefer sen çocuğun annesine kıyafetleri vermeye başladın. Kadıncağız seninle konuşmaya çalışıyordu ama birşey anlamıyordun elbetde, sen ""deyteee deytteee alll alll"" demeye devam ettin. Seni onlardan uzaklaştırmak epey zor oldu. En sonunda yürüyen merdivenlerle ikna ettik. İn-çık, in-çık başım dönmeye başladıkdan sonra yürüyen merdiven faslınıda kapattık.