Salı, Aralık 15, 2009

Sonda yazmam gerekeni başta yazmam en doğrusu. Nedenini uzakda aramamak lazım.

Çorap, terlik, hırka, yelek, şapka, eldiven, atkı. Artık öyle bir hal aldı ki bu kelimelerden birini duydumu ağzından çıkan cümle "çıkayyttt, men giymiycem."

Doğduğundan beri üzerine bişey örttürmedi. Ya da şöyle demek lazım başlarda ben örtmedim aklı erincede biz istesek de örttürmedi. Yatağı bomboş. Ne yastık, ne battaniye, ne yorgan. Hiçbirine yer yok. Sadece Mini ve Micky için izin var. Acaba küçüklüğünde örtseydim farklı olurmuydu?

Bir ayak da çorap 10 dakika durmaz mı? Çorap takıntısı olduğuna inanmaya başladım. "Men çoyabı çıkaytıcam, çok sıcak" Ya oğlum nasıl sıcak. Dışarda hava 5-6 derece, alt komşunun içi yanıyor kombiyi açmıyor, biz ne kadar açarsak açalım bizim evimiz bir kere bile sıcak olmadı ki. Ama Berkim haksızmı sorgulamak lazım. Annesinin ayağını kaç defa çoraplı gördü ki. Bu yaşımdan sonra Berk'in hatırına çorap giymeye başladım evde.

"Teyledim, hıykayı çıkaytıcam" Babi bu lafları duydukça Berk'in ağzından, yan yan bana bakıyor. 3 numaralı manalı bakışını fırlatıyor. Sevmem kat kat giyinmeyi, kalın giyinmeyi, kış günü bile kısa kollularla dolaşmayı severim. Ağzımdan düşmez "terledim, üstümü çıkarayım". Ama o giyinmedikçe, çıkardıkça acaba hasta olurmu korkusunun önüne geçemiyorum.

Beni görsün annem hırka giyiyor bende giyeyim desin diye hırka giyiyorum evde. Değişen birşey var mı? Yok aksine artık bana "ayye feymuayı açayım, hıykayı çıkayt" demeye başladı.

Dışarı çıkarken şapka giydirmenin veya atkı taktırmanın imkanı yok. Servise bindiriyorum dün, bütün çocuklar (Berk den 2-3 yaş büyük) hepsi servisde şapka ve atkı ile oturuyor. Birtek bizim ki cengaver gibi.

Sevmiyor, istemiyor. Biz söyledikçe daha çok inat ediyor.
Hep dedikleri gibi,
Armut dibine düşer.