Pazartesi, Kasım 15, 2010

Musluk Bataryasız, Fındık Dalları Yapraksız Olmaz

Aklımın bir köşesinde, zamanı geldiğinde bu günlüğü kütüphanede yerini alması için ciltleteceğim. Hep diyorum, keşke daha erken tutmaya başlasaydım. 1 yaşa kadar olan dönem silindi gitti. Üzgünüm. Yaş 1, yaş 2 ve yaş 3 tamamlandıktan sonra bu blog görevini yerine getirmiş olacak ve yüksek ihtimal ya rafa kaldıracağım ya da daha az uğrar olacağım. Buna daha zaman var. Berkimin hayatının bir dönemine iz bırakan anları elimden geldiğince buraya not düşen ben, şimdi fark ettim yazmadığımı bataryayı ve fındığı.

O-la-maz

Bu yaz çiftlikte olduğumuz süre boyunca ne çektik şu musluktan. Berkimin en büyük eğlencesi iken büyüklerin korkulu rüyası oldu bu musluk. Musluğun bataryasını saklamak bizim görevimiz, musluğun bataryasını bulmak Berkimin görevi. Musluğun yanına gelip bataryayı bulamayınca “o-la-maz, yine saklamışlayy” tepkisini duymak en zevk aldığım andı, sayko anne!!!! Kış geldi gelmesine ama musluğun bataryası ile hala köşe kapmaca oynuyoruz.

Yine Yesillendi Findik Dallari

Eylül ve Ekim ayı boyunca fındık bahçesinde kaç saat mesai yaptı saymalıydım. Her gün en az 1 saatini fındık bahçesinde geçirdi. Enes ile beraber taze fındık bulabilmek için pür dikkat bahçeyi didik didik incelediler. Bu konuda o kadar uzman olmuşlardı ki hangisinin çürük hangisinin taze olduğunu fındığı kırmadan anlayabilir seviyeye geldiler. Enes kolay yola kaçıp fındığı dişleri ile kırarken Berkim her bulduğu fındığı kırmak için taş ile epey uğraş verdi.