Pazar, Haziran 26, 2011

Zor Bir Gündü

Berk ve Ayicik

Seni düşünmeden geçirdiğim an çok azdı bugün. Görüntülü konuşmak iyi gelmedi ne sana ne bize. Birbirimizi görmek ama dokunamamak hepimize zor geldi. Sağa sola dönmen, parmağını burnuna götürmen ve yok yere parmağını emmen habercisiydi kendini koyvereceğinin. Gözlerinden yaşlar akınca çaresiz olduğumuzu görmek daha da üzdü bizi.

Bir Ayicik Dogusu

Bu anlar içindi işte bu ayıcık. Hep beraber seçtik, hep beraber emek verdik. Ayıcık nerde sorusu ile atmaya çalıştık karamsarlığı üstümüzden bugün. Anlaşmıştık gitmeden, ayıcığı öpmek bizi öpmek demek. Ayıcığa sarılmak bize sarılmak demek. Ayıcık ile şakalaşmak bizimle şakalaşmak demek.

Anneanne aldığı gibi seni sırtına keyfin yerine geldi.

Canım oğlum ne kadar mutlu olduğunu, orada ne kadar rahat olduğunu, anneannenin sana gözünün içi gibi baktığını, sabahdan akşama doyasıya oynadığını, bahçeden taze sebze meyve yediğini bilmek özlemimizi içimize atmamızın en büyük yardımcısı.

Bu soruyu günde kaç defa soruyorum kendime bilmiyorum.

Burada dört duvar arasında ne yapacak?