Cuma, Ocak 01, 2010

31 Aralık 2009-Bölüm 1

Hareketli bir gündü bizim için 31 Aralık 2009. 28 Aralık Pazartesi akşamı öyle birşey bulmuştum ki 31 Aralık gününün planını oluşturverdik o an. Ne bulduğumuzu sonra yazacağım Berkim, henüz zamanı değil.

Pencereden dışarı bakınca anlam veremedim gördüğüme. Ne olabileceğini çıkarmaya çalışırken Babi ve sen geldiniz. Evimizin önünden bunun geçeceği 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi, ben bunları sadece Discovery de belgesellerde göreceğimi düşünürdüm. Petrol Platformu. Bende yaş 32 sende yaş 2, ikimizde ilk defa petrol platformu gördük.

Yılın son gününü toplu taşıma ile bitirmeye karar verdik.Kadıköy-Eminönü arasında vapur kullanınca Boğaz ortasında Petrol Platform'u ile tekrar karşılaştık. Sen bilmiş bilmiş başlayınca "mu petyol platfoymu, kocaman" demeye insanlar duraksadı anlam veremedi. Haksızda sayılmazlar, 2 yaşında çocuğun Petrol Platform'u ile işi ne.

Vapurdan inipde meydanı geçmek için kullandığımız köprünün üzerinden seni alabilmemiz çok zor oldu. Parmaklıklara yapışıp, altından geçen arabaları ve tramvayı 10 dakika kadar seyrettin.

Babi sabahdan yapmıştı pazarlığını Eminönü-Sirkeci'ye gidipde Nimet Abla dan bilet almadan dönmek olmazmış. Kuyruk ne olursa olsun bilet alacakmışız. Şansımıza sabah saatine denk geldiğimizden çok sıra yoktu. 5-10 dakikada aldık biletlerimizi. (Bu arada not, sadece amorti vurdu)

İlk defa Hayyam Psajına gittik. Hepimizin ilkiydi. İstediğim lensi bulamadık ama olsun gezmesi bile güzeldi. Ocak ortasında tekrar gidilecek-mecburen.

Sirkeciye kadar gidipde Filibe Köftesi yemeden dönülür mü? Elbetteki dönülmez. Afiyetle bir porsiyon köfteyi yedin. Piyaz denedin ilk defa, uzun süre bir daha deneyeceğini sanmıyorum, hiç beğenmedin.
İkinci durağımız olan Taksim'e ulaşmak için, toplu taşıma serüvenimiz başladı. Sirkeci-Kabataş arası tramvay, Kabataş-Taksim arası finiküler sistem, Taksim-Şişhane arası metro. Tünel'e geldiğimizde yavaş yavaş pili-(n)-(miz) bitiyordu. Uzatmaları oynayıp Galatasaray Lisesine kadar yürüdük.