Salı, Ocak 26, 2010

Kızağımız yok Ama Poşetimiz Var

Ofisden çıkarken aradım, öğrendim ki kar topu oynamaya inmişler. Feci kıskandım. Işınlanıp varmak istedim eve de ne mümkün. Kaçırdım kar topunu, ben gidene kadar kesin çıkarlar eve hayıflanması ile vardım eve, birde ne göreyim Babi ve Berk hala devam ediyor kar topuna.
.
Offf fotoğraf makinesi yukarda kim çıkıp alıcak derken, ampul yandı ve çantadaki çok eski digital makine aklıma geldi. Nasıl mutlu oldum bulunca anlatamam.

Uzmanlaşmış bizim oğlan kar topunda. Dikkatlice karları topluyor, güzelce avucunda karları sıkıyor.

İtina ile kar topunu yapıyor ve tüm gücü ile hedefine atıyor. Atma konusundaki uzmanlığını biliyoruz. Elde ettiği deneyimi kar topunda uygulayınca pek bir başarılı oldu.

Ne duruyoruz böyle, kayma vakti geldi dememizle, saniyesinde bakkala gittim ve en büyük boy çöp poşetini kaptım. Evin önünde ki yokuşdan kaç defa indik hatırlamıyorum bile. Biricik kocaya inanamıyorum, o sakat kolla nasıl becerdi bu kayma işini şaşılacak şey. Berk daha hızlı dedikçe, bende farkında olmadan sürekli aman oğlum kendine gel baba düşerse ne yaparız derken buldum kendimi.
Not: Canım oğlum hem seninle hemde babi ile gurur duyuyorum. Babi ağzından girmiş burnundan çıkmış ve sana atkı, eldiven, bere taktırmış.