Pazartesi, Mart 01, 2010

Turkuazoo

Gözünü açıp da "En büyük Şişhane" demesi bile vazgeçiremezdi planımdan. Bugün hem onun hem de kendim için bir organizasyon planlamıştım. Akvaryuma gidelim mi? soruma "akvayyum istemem" şeklinde net ve olumsuz yaklaşımına cevabım hazırdı, bür sürü balık hatta kocaman balıklar görebiliriz.

Çok can alıcı kelimelerdi kullandıklarım, saat 8:50 de arabada hazır olmamıza yardımcı oldu. Dönmemiz gereken sapağı kaçırıp ufak çaplı kaybolmamıza rağmen, bileti ilk alan bizdik.

Daha büyük hayal etmiştim ama olsun genede çok güzeldi. Hem ben hem de Berk bayıldık.

Balıkların renlerine ve şekillerine bayıldı. Aslan balığı, inek balığı, köpek balığı, balon balığı, ahtapot düşmedi dilinden. Gitti geldi yine seyretti. Akvaryumlara yapıştı. Tünelden önce ürktü, alışıncada 2 tur sonunda zor ikna ettim yeniden girmemek için. Üstünden balıkların geçtiğini görmek çok ilgisini çekti.

Balıkadamlara bayıldı. Balıkadam'ın ağzından baloncuklar çıkararak yaptığı şovda çıldırdı. Anlam veremedi, "ayyee ne çıkıyol ağzından?" sorusunu bıkmadan sordu durdu.

Balıkların beslenme saatlerine denk gelmemiz bonus oldu Berk için.

1 saat 10 dakika kaldık biz içerde. Biz çıkarken insanlar akın akın içeri giriyordu. Erken gitmek, Berk'in daha özgür daha rahat hareket etmesini sağladı. Balıklarla aşkını doya doya, kendince rahatca yaşayabildi.



27.02.2010