Perşembe, Nisan 08, 2010

Heba Edilen Bir Pazar

Bebek Parki

Yoruluyorum dediğim de insanların bana sen kendi kendini yoruyorsun, gezmek için Berk ile o kadar uzak mesafeleri tercih etmek zorunda değilsin, yorumuna bu fotoğrafın çok doğru bir cevap olduğuna inanıyorum. Merak ettim blogu kontrol ettim ve Bebek Parkı'na sadece babaanne İstanbul'a geldiğinde gitmişiz. Aklı başında insan kesinlikle o çevrede oturmuyorsa, Bebek Parkı'na ve çevresine gezmek için gitmez.

Bebek Parkı için bazı önerilerim var.
1- Kaydırak sırası için numaratör yerleştirilmeli.
2- Park girişinde bir görevlinin olması gerekli, içerde ki çocuk sayısını bari 100-150 de sabitleyebilsin. Çıkan çocuk sayısı kadar içeri çocuk alsın.
3- Kum havuzunun girişinde şöyle bir tabela olmalı "oynama süresi 30 dakika". Kum havuzunda uzun süre oynamak isteyen çocuklar yüzünden yeni gelenlerin popolarını koyabilecekleri tek nokta yok. Normalde her çocuk istediği kadar kumla oynama hakkına sahip olmalı ama Bebek Parkı olunca işler ister istemez değişiyor.
4-İnsanlara baloya değilde parka geldikleri hatırlatılmalı. Kıyafet seçimi konusunda peryodik olarak eğitimler verilmeli.
Son önerimde annelere,
5- İneklerin kaybolmaması için boyunlarına asılan çanlardan bir tane edinin ve çocuğunuzun boynuna asın ki o kalabalıkda saniye içerisinde gözünüzün önünden kaybettiğiniz çocuğunuzun yerini rahatlıkla bulabilesiniz.

İnsanlar hafta sonları rahatlamak için gezer benim bildiğim, eğer tam tersi hafta sonu daha çok elektrik yüklenip sinirleri germek istiyorsanız Bebek Parkı'na gitmelisiniz.

Berk bu kalabalıkdan bunalınca ve oynamak isteyipde oynayamayınca, güzelim Pazar gününü babaannenin balkonunda arabaları seyrederek geçirdik. Yanlış anlaşılmasın lütfen, trafik sebebi ile hareket halinde olması gereken arabalar yerine hareket edemeden aynı noktada 5 dakika bekleyen arabaları seyrettik.