Hayat tesadüfler dizisi. İnsan 26 yaşından sonra gidilen bir yurtdışı seyahatinden hayatına yeni can dostlar katabilir mi? Çocukluk arkadaşları ile 26 yaşından sonra tanıştıklarını ayrılmaz bir grup haline getirebilir mi? 26 yaşından sonra tanıştıklarından bir tanesinin kız kardeşini üniversiteden çok sevdiği bir arkadaşı ile evlendirtip nikâh şahidi olabilir mi? Hepsi olabilirmiş. Dost olmanın yaşı yokmuşun en güzel örneği bu grup.
Tohumdan filize, filizden fidana, fidandan ağaca döndük önce, köklerimizi saldıktan sonra meyvelerimizi verdik tek tek. Hepsi ayrı tat, hepsi ayrı renk, hepsi ayrı şekil. Ama hepsi canımız ama hepsi ciğerimiz. Lisa, Lillia, Berk, Cenk, Mehmet Aslan.
Polonezköy Park da çocuklar ve çocuklar gibi şen olan bizler çimlerin üzerinde muhteşem vakit geçirdik. 5 saat sonunda sanki yeni gelmişiz hissi veren yerleri çok seviyorum. Oralarda olmak istiyorum artık ben, ya yaşlandım ya da gerçekten anne oldum.
Park, boya, hamak, kurbağa ve dere, top, oyun evi, baloncuklar, at. Offf yazarken yoruldum. Bunların hepsi birleşince Voltran oluştu elbet. Energizer Bunny’nin dediği gibi “Keep going” misali çocuklar 1 dakika yerlerinde durmadan 5 saati geçirdi.
Berk’e ameliyat öncesi ve Roda’ya doğum öncesi moral oldu. 15 Mayıs da yerlerde yuvarlanan Berk 17 Mayıs da ameliyat olurken, çimlerde uzanan Roda 19 Mayıs da 12 saat sancı sonunda yeni bir can kattı aramıza.
