Salı, Temmuz 06, 2010

Bir Çırpıda Bitiverdi

Turunc-2010-2

Biz pek bir sevdik Turunç’u. Yolunun kötü olmasından sebep çok kalabalık olmayışı, tahminim. Davullu zurnalı karşılama hazırlamış Turunç haberimiz yokmuş. 39,5ları gösteren ateş ölçer yapışık ikizimiz oldu, haklı olarak. Ateşin gidişi ile kızgın kumlardan serin sulara kendimizi atar olabildik.

Bilmiyorum ki neden böyle yapıyorsun Berkim. Denize girmen bir olay çıkman başka bir olay. Denize girmemek için 40 dereden su getiriyorsun, sonrasında da çıkmamak için. Dişlerin kırılacakmış gibi birbirine vururken üşüyor musun sorusuna nasıl “çok sıcak hiç üşümüyolum” diyebiliyorsun şaşılacak şey. Kova kürek takımının, üşenmeyip İstanbul’dan Turunç’a taşıdığımız bisikletin, dedenin akıl edip de aldığı deniz yatağının hakkını sonuna kadar verdin. Kum ile oynayarak harcadığın zamanın bir yıllık elektrik yüklemesini engelleyeceğine inanıyorum. Meksika dalgası misali en güzel taşı kim bulacak yarışı tüm çevremizin amacı oldu, sayende. Koca 60 faktörlü kreme rağmen bu kadar yanabilmeyi nasıl başardın bilmiyorum ve durup durup çözümü ne olabilir düşünüyorum.

Deniz, kum, güneş olur da hangi tatil kötü olur. Çok güzel bir tatildi ama bir yanımız eksikti. Keşkeler hep geçti içimizden. Özledik babiyi. Az kaldı kavşmaya.

Turunc-2010-1