Ne hızlı çalışıyor insan beyni. Ufacık bir kıvılcım nerden nereye götürüyor.
Baharat dolabını açmamla başladı herşey.
Pul bibere elimi uzatırken, göz ucu ile Kurukahveci Mehmet Efendi paketini görünce hatırladım biricik kocanın Eminönün den aldığını, burda olsa da karşılıklı kahve içebilme isteğini geçirirken, sen kahve sevmezsin ki kelimelerini duyar gibi oldum Ahmet'in ağzından, yok yok kahve içelim de ama şu klasik fincanlar da olmasın Duygu'nun ikram ettiği gibi fincanlarda Baileys ve Bolçi'li olsun derken , birden aklıma son Ankara seyahatimiz geldi ilk aklıma gelen anda lokomotif müzesi, sonrasında aaa bizde Baileys varmıydı ki sorusunu sorarken buldum kendimi, olmadığını hatırlayıp içki dolabından geçenlerde arkadaşlar için götürdüğüm Absolut Blue ve Archers aklıma geldi, bunları götürdüğümüz akşamın ne de eğlenceli geçtiğini düşünürken hafif tebessüm belirdiğini fark ettim, orda olanlarla ilgili aklıma gelen geçmiş anlık gelgitler'e son noktayı Berk "ayyyyeeeeee buynum aktı sümüükkk, siley misin?" şeklinde koydu.
Baktım çoğu aklımdan anlık geçenleri bloga not düşmüşüm, bir kere daha ne iyi ediyorumda bu blogu tutuyorum diyebiliyorum.
