Salı, Haziran 08, 2010

İki Hafta

Gullerin Icınden

Ameliyattan sonra ne zorlu iki haftaydı. Ansızın geldi, iliklerimize kadar yaşattı ve en önemlisi BİT-Tİ. Hiç tanımadığımız, tanımak için çaba sarf etsek de tanıyamadığımız biri olmuştu oğlumuz. Her isteğini ağlayarak belirten, istekleri yerine getirilmeyince deli kıvamında yerlerde tepinerek gözleri ve burnu yetmezmiş gibi ağzından da salyalar akıtarak yüksek sesle ağlayan bir çocuk. Öyle bir kriz ki gelmek bilip de gitmek bilmeyen bir kriz. Oyuncağımı neden sağ tarafıma değil de sol tarafıma koydun için bile ağlayan bir çocuk vardı 2 hafta hayatımızda.


Geldiği gibi gideceğini biliyorduk ya da geldiği gibi gideceğine inanmak istiyorduk. Bilmesek ve ya inanmasak o kutsal “iki hafta” yı sağ salim atlatmamız imkânsızdı.

Ne güzelmiş alışık olduğumuz hayat. “İki hafta” sonunda bu hayatımızın değerini daha iyi anlar oldum. Ara ara aklıma gelmiyor değil o geçen “iki hafta”, aklıma geldiği gibi kış kış eşliğinde kovalayıveriyorum o hatıraları.