Cuma, Ağustos 20, 2010

Ilk Tadlar

İlklerimizi yaşamamız arasında aşağı yukarı 20 yıllık farklar var. Yeni jenerasyon ve eski jenerasyon bu mu olsa gerek, ya da kapitalist düzen mi? Ben ilk hindistancevizi suyunu meyvenin tam da içinden içtiğimde 23 yaşında iken Berkim 3 yaşında, ben ilk sushiyi yediğimde 19 yaşında iken Berkim 3 yaşında. Belki de burada yaşamanın etkisidir bu.

Bayıldı hindistancevizi suyuna ve sushiye. Biliyor ağzının tadını. Şimdilik uzak durduğumuz çok tatlar var. Onlar ile tanıştığında biliyorum ki vazgeçemeyecek, delisi olacak hepsinin.

Şu parklarda çocukların ellerinde ne olduğu belirsiz atıştırmalıklar en büyük korkum. Ben ona meyve verirken başka çocuk renkli renkli şeyler yedikçe “anne o ne” demeden edemiyor, sonuna kadar da haklı. Tercümana ihtiyaç duyduğu zaman yakın da bitecek, işte o zaman bu ne olduğu belirsiz atıştırmalıklarla nasıl başa çıkacağım hiç bilmiyorum. Konuşacak, isteyecek ve tadacak.

O zaman geldiğin de eminim yüz bin kere soracağım kendime, o kadar uğraştın zamanında sonuç ne oldu sisteme uyan bir çocuk, eee o zaman neydi bu uğraşın sebebi?