İnsanlarla tanışmaya başladıkça, yenisi katılıyor öğrendiklerimize. Kış mevsiminin İstanbul’dan daha çetin geçeceğini biliyorduk ama önlemimizi şimdiden almamız gerektiğini tahmin etmiyorduk. Kış için yazdan mutfak hazırlığı yapılır ya, burada da çocuk için kış hazırlığı yapılıyor. Havanın sürekli yağmurlu ve çok soğuk olduğunu hesaba katınca, kış için çok sıkı hazırlanılıyor. Çok önemli iki hafta, deneme dersleri zamanı. Biz önce müzik dersleri ile başladık. Denedik ve gördük, müzik dersleri Berk için uygun değil.
Ama şu fotoğrafa bakınca da nasıl hoşuma gittik Berkim. Elinde kemanı, nasıl da biliyormuş gibi çalıyor. Ama suratında ki ifade mutsuzluğunu çok açık ortaya koyuyor. Zorlamanın anlamı yok.
Müzik derslerinde ki hareket performansını göz önüne alarak, dans veya jimnastik denemelerinin daha başarılı sonuçlar vereceğini düşünmemek elde değil.
Kış hazırlıklarının içine “play-date” gruplarını ayarlamakta giriyor-muş. Bizim için en zoru bu. Tanıdığımız çocuklu hatta çocuksuz insan sayısı oldukça kısıtlı olduğundan play-date grubu oluşturmamız biraz zaman alacak gibi.
Offff dememek elde değil, her şey bu kadar mı programlı olur, her şey bu kadar mı önceden düşünülür. Yok öyle 1 saat evvelden haber verip haydi buluşmalar.
Zamanla her şeye alışılacak, burudakilere ayak uydurulacak. Markette önümüzde duran kişiyi beklerken, “Excuse me” uyarısını yapan kimin oğlu? Benim. Bu nedir adaptasyon, hep beraber.
