Çarşamba, Mayıs 05, 2010

Karıncalara Özgürlük

Orumcek
Hayvan sevgisi, hayvanlara olan sevecenliği ve ilgisi tartışma götürmez. Hepsini içine sokası geliyor, hiç çekinmeden hiç korkmadan hepsini kucaklamaya çalışıyor.

Salyangoz ile oynamak için yağmurun yağmasını dört gözle bekliyor. Apartmanımızın köpeği haline gelen Molly’nin eve girmesi için kapıyı özellikle açık bırakmaya çalışıyor. Her Kızıltoprak tren istasyonuna geldiğimizde ilk işi “cici kedi” yi bulmak oluyor. Balıklara olan aşkından deniz kenarına geldiğinde elinde hep ekmek olmasını diliyor. Çiçeklerin üzerine konan arıları bize bal hazırlıyorlar şeklinde açıklamasını ekleyerek seyretmesini çok seviyor.
Salyangoz
Bir tanesi var ki nerede olursa olsun Berk’in elinden kurtulamıyor. Karınca. Karınca gördüğünde direk öldürmeye kilitleniyor. Eli ile, ayağı ile, oyuncağı ile nasıl olursa olsun bir şekil öldürmek için elinden geleni yapıyor. Bunu yapmasının sebebi aslında biziz.

Evimiz üçüncü katta olmasına rağmen, bir süre evvel evimizi karıncalar basmıştı. Terasa bile yuva yapmışlardı. Koyduğumuz karınca ilaçları, evin her yerine serpiştirdiğimiz naftalinler, tuzlar kısacası hiçbir şey fayda etmiyordu. Bizde sürekli gördüğümüz karıncaları bezle toplayıp suda akıtıyorduk. Yaptıklarımızı görüyor ve karıncalara olan nefretimizi çok iyi anlıyordu.
Arı
İlaçlama yaptırarak evimizi karıncalardan kurtardık fakat istemeyerek de olsa Berk’e karınca nefreti aşıladık. Berk’i karınca nefretinden nasıl kurtaracağız bilmiyoruz.
Berk'imin Elmyra Duff ile aynı kaderi paylaşmasından korkuyorum.

As Elmyra says, "I want to hug you and squeeze you into itty-bitty pieces!"